Diş Çürükleri ve Korunma Önerileri


Diş çürüğü nedir ve neden oluşmaktadır?
Diş çürüğü; dişin sert dokularını oluşturan kalsiyum ve fosfat kristallerinin yıkımıyla başlayıp dişin tabakalarını içine alarak ilerleyen ve çocukların %80’ini etkileyen, enfeksiyonlu bir hastalık ve bir sağlık problemidir.


1
Çürük gelişimine neden olan faktörler ise:

  • Çürük yapıcı bakteriler                                             
  • Rafine edilmemiş karbonhidratlar                            
  • Düşük diş direnci yani diş yapısındaki zayıflık       
  • Çürük gelişimi için yeterli zaman                             
  • Sosyal durumdur.

 

Çocuklarda görülen çürük tipleri nelerdir?
Çocuklarda pit ve fissür çürükleri dediğimiz çürükler; süt ve daimi azı dişlerinin oluklu yapıları nedeniyle özellikle çiğneme yüzeylerinde ve üst kesici dişlerin damağa bakan yüzeylerinde görülmektedir.


2
Bir diğer çürük tipi ağız bakımı kötü olan, ağız solunumu yapan ve tükürük azlığı olan çocuklarda, dişlerin ön ve arka yüzeyleri ile sıklıkla I. ve II. süt azıların arasında, iki dişin birleşme bölgesinde görülen düz yüzey çürükleridir. İki dişin ara yüzeyinde oluşan ve tedavi edilmeyen bu çürükler beslenme sonrası bu bölgede gıda artıklarının birikmesi sonucunda dişeti irkilmesi ile oluşan ağrıya hatta ileri dönemlerde kemik yıkımına yol açabilmektedir.
Kısa sürede ortaya çıkarak dişlerde hızla harabiyete yol açan, her yıl 5 veya daha fazla yeni çürük yüzeyinin oluşmasıyla sonuçlanan yaygın çürüklere rampant çürük demekteyiz.


3

Erken çocukluk dönemi çürüğü, biberon çürüğü ya da kesici dişlerin çürüğü olarak adlandırdığımız çürük tipi ise bebeğe dişleri sürdükten sonra uykuda biberonla şekerli süt, vitamin şurubu, tatlandırılmış meyve suyu gibi karbonhidrat içeriği yüksek gıdaların verilmesi, emziğin şekere ya da bala batırılarak verilmesi, bebeklerin gece boyu emzirilmesi nedeniyle gözlenmektedir. İlaçların özellikle şurup formları %75 oranında şeker içerdiğinden bunların sıklıkla kullanımında çürük oluşma riski de artmaktadır. 


4 

Bebeğin ağzında biberonla uykuya dalması sonucunda ağızda biriken sıvılardan ağız içerisindeki bakteriler asit üretmekte ve asitler özellikle üst kesici dişlerin ön yüzeylerinde çürük oluşumuna neden olmaktadır. Çürükler üst kesici dişlerin dişetine yakın kısmında başlamaktadır. Ebeveyn, diş minesinde tebeşirimsi beyaz bir görüntü, çukurcuklu yapı veya kahverengi lekeler fark eder. Bu alışkanlıklar devam ettiği takdirde çürükler ilerler, dişler ufak bir darbe ile kırılabilir hale gelir ve diğer dişlerde de çürükler başlar.


5
Çocuklarda görülen çürük miktarı bireysel farklılık gösteriyor. Bazı çocukta hiç çürük yokken ya da az sayıda çürük mevcutken, bazı çocuklarda yaygın çürükler gözleniyor. Bunun nedenleri nelerdir?
Bireyler çürük açısından aktif olanlar ve olmayanlar olmak üzere gruplandırılmaktadır. Son 1 yılda 2 veya daha fazla yeni çürük gelişen çocuklar ve son 3 yılda 2 veya daha fazla yeni çürük gelişen erişkinler çürük aktif birey olarak tanımlanmaktadır.

  • Beslenme alışkanlıkları                                              - Kalıtım
  • Oral hijyen (ağız bakımı) alışkanlıkları                      - Bazı hastalıklar
  • Tükrük yapısı ve akış hızı                                          - Ağız florası
  • Dişlerin anatomik yapıları                                         - Fluorid kullanımı gibi faktörler

çocuklar arasındaki çürük oluşum miktarı farklılıklarını açıklayabilir.
Süt ve daimi dişlerde çürük açısından farklılık var mıdır?
Çürüğü başlatan faktörler süt ve daimi dişlerde aynı olmasına rağmen, süt dişlerinde mine yapısı daimi dişlerin yaklaşık yarısı kadardır, bu nedenle çürük alt dokulara daha çabuk ulaşarak dişin sinirlerinin olduğu pulpa bölgesini ve ardından kökleri etkileyerek enfeksiyona neden olur.
Çürük bulaşıcı mıdır?
Bebekler doğduklarında ağız boşlukları steril durumdadır. Yapılan araştırmalarda, insanlarda diş çürüğünün başlıca etkeni olduğu bilinen mutans streptokok (MS) bakteri grubunun bebeklik döneminde anneden bebeğe geçtiği ve süt dişlerin sürmeye başladığı dönemde ağız içerisinde kolonize olduğu gösterilmiştir. Bebeğin mama kaşığının ya da emziğinin anne ağzı ile teması, annenin bebeğini ağzından öpmesi, yiyecekleri soğutmak ve küçük parçalara ayırmak amacıyla önce kendi ağızlarına alıp sonra bebeklerine vermeleri sonucu annenin ağzındaki bakteri bebeğe bulaşmakta ve süt azıların sürdüğü dönemde bu bakteriler dişlerin oluklarına tutunarak çürüğe neden olmaktadır. Anneler doğumdan önce plasenta aracılığıyla ve doğum sonrasında anne sütü ile bebeklerini pek çok antikorla donatmaktadır. Bu nedenle baba ya da bakıcıdan geçen bakteriler değil anneden geçen bakteriler vücut tarafından yabancı olarak algılanmamakta ve çürüğe neden olmaktadır. Erken dönemde çürük bakterilerinin geçişi yalnızca süt dişlenmede değil daimi dişlenmede de çürük riskini arttırmaktadır. Bu nedenle annelerin ağız sağlığının düzeltilmesi ve çürük yapıcı bakterilerin azaltılması, bu bakterilerin çocuğa aktarımının önlenmesinde veya azaltılmasında yararlı olacaktır.
Toplumda süt dişleri değişeceği için tedavi edilmelerine gerek yoktur gibi yaygın bir kanı var. Süt dişlerinin tedavi edilmediği durumlarda ne gibi problemlerle karşılaşılabilir?
Süt dişleri ileriki dönemde kendi yerlerine gelecek olan daimi dişlere rehberlik etmektedirler. Yani süt dişlerinin zamanından önce çekilmesi sonucunda daimi dişlerde çapraşıklıklar, çene büyümesinde ve dolayısıyla yüz gelişiminde bozukluklar yani ortodontik anomaliler görülebilmektedir. Bunların yanı sıra tedavi edilmeyen diş çürükleri ilerleyerek enfeksiyona neden olmakta ve komşu dişleri de çürük tehdidi altında bırakmaktadırlar. Çocuk çenelerinde çürüğe bağlı bir enfeksiyon görüldüğünde ise;

  • Enfeksiyon kemik iliğini içine alarak genişlemekte; çocuklardaki kemik iliği bölgesi yetişkinlere göre daha geniş alan kapladığından enfeksiyon vücuda hızla yayılabilmektedir.
  • Süt dişlerinin kronik yani uzun süreli enfeksiyonları, alttaki sürekli dişin minesine zarar vererek kahverengi renk değişikliğine neden olabilmektedir.
  • Yüzde yaygın abselere neden olabilmektedir.
  • Tedavi edilmeyen çürükler ortodontik bozukluklara yol açabilmektedir.
  • Yaygın çürüklere bağlı ağız kokusu görülebilmektedir.
Diş çürüklerinin önlenmesi mümkün müdür?
            Anne ve babaların ağız-diş sağlığı açısından eğitilerek bilinçlendirilmesi, çocuğun beslenme ve diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi, çocuğun günde iki kez düzenli olarak dişlerini fırçalaması ve 8 yaşından itibaren diş ipi kullanılması, diş hekimi tarafından yapılan fluorid uygulaması ve toplum tarafından diş ojesi ya da diş cilası olarak bilinen fissür örtücü materyallerin uygulanmasıyla diş çürüğü oluşumu azaltılabilmekte ya da engellenebilmektedir.

Çocukların diş çürüklerinden korunması amacıyla öneriler:

    • Gece beslenmesinde şekerli süt, meyve suyu ve diğer biberon mamaları yerine yalnızca su verilmelidir.
    • Şeker eklenmiş meyve suları ve süt, asitli içeceklere göre daha fazla çürük oluşturmaktadır.
    • Emzikler şekerli ürünlere batırılmadan çocuğa verilmelidir.
    • Pipetle içme yöntemi içecek ve plak arasında doğrudan temas oluşturmadığından daha az çürüğe neden olmaktadır.
    • Şeker ve unun birlikte olduğu besinler sadece şeker içeren besinlere göre daha fazla çürük oluşturucu özellik gösterirler.
    • Öğünlerden sonra peynir alınması teşvik edilebilir.
    • Şekerli gıdaların ara öğünlerde değil ana öğünlerde alınması sağlanmalıdır.
    • İlk dişler sürdükten sonra dişler günde 2 kez fırçalanmalıdır. Bebeklerde ve fırçalamanın mümkün olmadığı durumlarda nemli bir gazlı bez ya da pamuk çubuklarla ağızdaki artıklar uzaklaştırılmalıdır. 8 yaşın üzerindeki çocuklara günde 1 kez diş ipi kullandırılmalıdır.
    • Düzenli olarak (6 ayda 1 kere) diş hekimine gidilerek ağız-diş sağlığı açısından kontroller yaptırılmalı, çürüklerin oluşumu fluorid ve fissür örtücü uygulamalarıyla önlenmelidir.
    • Mevcut çürüklerin tedavisi en kısa sürede yaptırılarak ağız ve diş sağlığı korunmalıdır.

Tel: (324) 237 79 59 & (324) 238 85 86   cocukdishekimligimersin Adres: Kültür Mah.İnönü Blv.İclal Tan Sok.Güven Apt.No.2 Kat.2 Daire.4 Çamlıbel/Akdeniz/Mersin